Kardiyomiyopati
Kardiyomiyopati

Kardiyomiyopati Nedir? Neden Olur? Belirtileri ve Tedavisi

Facebook
X
WhatsApp
Telegram

Kardiyomiyopati kalp kasının yapısında ve fonksiyonunda meydana gelen değişiklikler sonucu ortaya çıkan hastalıklardır. Hastalık her yaş grubunda görülebilir ve en yaygın türleri dilate, hipertrofik ve restriktif kardiyomiyopatidir. Nefes darlığı, yorgunluk, göğüs ağrısı, çarpıntı, ayak şişliği ve bayılma belirtileri görülebilir. Tedavi seçenekleri ilaç tedavisi, cihaz implantasyonu, cerrahi müdahaleler ve yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir. Erken tanı ve uygun tedavi ile hastalığın ilerlemesi kontrol edilebilir.

Kardiyomiyopati Nedir?

Kardiyomiyopati kalp kasının normal yapı ve fonksiyonunu kaybetmesi sonucu gelişen kalp hastalıkları grubudur. Kalp kası miyokard adı verilen özel kas dokusundan oluşur ve vücuda kan pompalamakla görevlidir. Kardiyomiyopatide kalp kasının kalınlığı, boyutu veya sertliği değişebilir ve pompalama kapasitesi bozulabilir.

Hastalık primer veya sekonder olabilir. Primer kardiyomiyopati kalp kasının kendisindeki problemlerden kaynaklanır. Sekonder kardiyomiyopati başka hastalıkların kalp kasına etkisi sonucu gelişir. Yüksek tansiyon, diyabet, alkol kullanımı ve viral enfeksiyonlar sekonder kardiyomiyopatiye neden olabilir.

Türleri Nelerdir?

Kardiyomiyopati, kalbi etkileme şekline göre dört ana gruba ayrılır:

  • Dilate (genişlemiş) kardiyomiyopati
  • Hipertrofik (kalınlaşmış) kardiyomiyopati
  • Restriktif (kısıtlayıcı) kardiyomiyopati
  • Aritmojenik sağ ventrikül kardiyomiyopatisi

Her bir tip, farklı nedenlere, belirtilere ve tedavi yaklaşımlarına sahiptir.

Dilate Kardiyomiyopati

Dilate kardiyomiyopati, en sık görülen tiptir ve kalbin sol karıncığının (ventrikülün) genişlemesi ve pompalama gücünün azalması ile karakterizedir. Bu durumda kalp, büyük ve zayıf hale gelir, etkili bir şekilde kan pompalayamaz. Dilate kardiyomiyopati; genetik faktörler, alkol kullanımı, bazı enfeksiyonlar, toksinler, ilaçlar veya otoimmün hastalıklar sonucu oluşabilir. Ancak birçok vakada kesin neden belirlenemez, bu durumda “idiyopatik dilate kardiyomiyopati” olarak adlandırılır.

Hipertrofik Kardiyomiyopati

Hipertrofik kardiyomiyopati, kalp kası hücrelerinin anormal büyümesi sonucu kalp duvarının kalınlaşması ile karakterizedir. Özellikle sol ventrikül ve septum (kalbin odacıklarını ayıran duvar) etkilenir. Bu kalınlaşma, kalbin kan doldurma kapasitesini azaltabilir ve bazı durumlarda sol ventrikülden aortaya olan kan akışını da engelleyebilir. Hipertrofik kardiyomiyopati çoğunlukla genetik bir durumdur ve ailede kalp hastalığı öyküsü olan kişilerde daha sık görülür. Genç sporcularda ani kardiyak ölümün önemli bir nedenidir.

Restriktif Kardiyomiyopati

Restriktif kardiyomiyopati, en nadir görülen tiptir ve kalp kası duvarının sertleşmesi, esnekliğini kaybetmesi ile karakterizedir. Bu durum, kalbin gevşemesini ve kan ile dolmasını zorlaştırır. Restriktif kardiyomiyopati; amiloidoz, sarkoidoz, hemokromatoz gibi hastalıklardan, radyasyon tedavisinden veya bazı bağ doku hastalıklarından kaynaklanabilir.

Aritmojenik Sağ Ventrikül Kardiyomiyopatisi

Aritmojenik sağ ventrikül kardiyomiyopatisi, kalbin sağ ventrikül duvarındaki kas hücrelerinin yerini yağ ve fibröz doku alması ile karakterize nadir bir durumdur. Bu değişiklik, kalbin elektriksel sinyallerini etkiler ve tehlikeli aritmilere yol açabilir. Genellikle genetik bir durumdur ve yakın akrabalarda da görülme eğilimindedir.

Belirtileri Nelerdir?

Kardiyomiyopati belirtileri nefes darlığı, yorgunluk, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı, ayak bileklerinde şişlik, baş dönmesi ve bayılma görülebilir. Belirtiler kardiyomiyopati türüne, hastalığın şiddetine ve ilerlemesine göre değişiklik gösterebilir. Başlangıçta hafif semptomlar zamanla daha belirgin hale gelebilir.

Nefes darlığı en yaygın belirtilerden biridir ve önce egzersiz sırasında ortaya çıkar. Hastalık ilerledikçe dinlenme halinde bile nefes darlığı yaşanabilir. Gece yatarken nefes darlığı kalbin dolma basıncının artması nedeniyle görülebilir. Hastaların yastık sayısını artırmaları gerekebilir.

Yorgunluk ve halsizlik kalbin yeterli kan pompalayamaması nedeniyle gelişir. Günlük aktiviteler bile zorlaşabilir ve hastaların egzersiz kapasitesi azalabilir. Göğüs ağrısı kalp kasının oksijen ihtiyacının karşılanamaması durumunda ortaya çıkabilir. Ağrı sıkıştırıcı tarzda olup boyun, çene ve kola yayılabilir.

Kardiyomiyopati belirtileri şunlar olabilir:

  • Nefes darlığı (önce egzersiz sırasında, sonra dinlenme halinde)
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Göğüs ağrısı
  • Kalp çarpıntısı
  • Ayak bileklerinde şişlik
  • Bacak ve karın şişliği
  • Gece nefes darlığı
  • Öksürük (özellikle yatarken)
  • Baş dönmesi
  • Bayılma
  • Gece sık idrara çıkma
  • İştah kaybı
  • Ani kilo alımı veya kaybı
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Soğuk el ve ayaklar

Neden Olur?

Kardiyomiyopati nedenleri genetik faktörler, viral enfeksiyonlar, alkol kullanımı, yüksek tansiyon, diyabet, otoimmün hastalıklar ve ilaç yan etkileri olabilir. Genetik faktörler özellikle hipertrofik kardiyomiyopatide önemli rol oynar. Ailede kardiyomiyopati öyküsü olan kişilerde risk artabilir.

Viral enfeksiyonlar kalp kasında iltihaba neden olarak kardiyomiyopati gelişimine zemin hazırlayabilir. Koksaki virüsü, adenovirüs ve Epstein-Barr virüsü gibi etkenler kalp kasını etkileyebilir. Bakteriyel enfeksiyonlar da nadir olarak kardiyomiyopatiye neden olabilir.

Kardiyomiyopati nedenleri şunlar olabilir:

  • Genetik faktörler
  • Uzun süreli aşırı alkol tüketimi
  • Uyuşturucu madde kullanımı (kokain gibi)
  • Kemoterapi ilaçları (antrasiklinler gibi)
  • Radyasyon tedavisi
  • Ağır metal ve kimyasal toksinlere maruz kalma (kobalt, civa gibi)
  • Kalp damarlarının tıkanıklığı (koroner arter hastalığı)
  • Daha önce geçirilmiş kalp krizi nedeniyle kalbin hasar görmesi
  • Uzun süreli kontrolsüz yüksek tansiyon
  • Kalp kapak hastalıkları
  • Viral enfeksiyonlar nedeniyle kalp kasının iltihaplanması (miyokardit)
  • Metabolik bozukluklar
  • Diyabet
  • Tiroid bozuklukları
  • Gebelik veya doğum sonrası gelişen özel tip (peripartum kardiyomiyopati)
  • Paraziter enfeksiyonlar (Chagas hastalığı gibi)

Nasıl Teşhis Edilir?

Kardiyomiyopati teşhisi ekokardiyografi, elektrokardiyogram, göğüs röntgeni, kan testleri, efor testi, kardiyak MRI ve kalp kateterizasyonu ile konulabilir. Ekokardiyografi kalp boyutlarını, kas kalınlığını, pompalama gücünü ve kapak fonksiyonlarını değerlendiren en önemli testtir. Doppler ekokardiyografi kan akış hızlarını ölçer.

Elektrokardiyogram kalp ritmini, iletim sistemini ve kas kalınlaşması bulgularını gösterir. Ritim bozuklukları ve elektriksel anormallikler saptanabilir. Göğüs röntgeninde kalp boyutlarının büyümesi ve akciğerlerde sıvı birikimi belirtileri görülebilir.

Kan testlerinde kalp hasarını gösteren troponin ve BNP düzeyleri kontrol edilir. Tiroid fonksiyonları, böbrek fonksiyonları ve inflamasyon belirteçleri değerlendirilir. Efor testi egzersiz kapasitesini ve kalp fonksiyonlarını değerlendirmek için yapılabilir. Kardiyak MRI kalp kasının detaylı görüntülenmesini sağlar.

Tanı yöntemleri:

  • Ekokardiyografi kalp boyutları ve fonksiyonları hakkında en detaylı bilgiyi verebilir
  • Elektrokardiyogram kalp ritmi ve elektriksel aktivite bozukluklarını gösterebilir
  • Kan testleri kalp hasarı belirteçleri ve altta yatan nedenleri araştırabilir
  • Kardiyak MRI kalp kasının yapısı ve skar dokusunu değerlendirebilir
  • Holter monitörizasyonu 24 saat boyunca kalp ritmini kaydedebilir
  • Genetik testler ailesel kardiyomiyopati formlarını saptayabilir

Nasıl Tedavi Edilir?

Kardiyomiyopati tedavisi ilaç tedavisi, cihaz implantasyonu, cerrahi müdahaleler ve yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir. Tedavi yaklaşımı kardiyomiyopati türüne, hastalığın şiddetine, hastanın yaşına ve genel durumuna göre belirlenir. Tedavinin amacı belirtileri azaltmak, yaşam kalitesini artırmak ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktır.

İlaç Tedavisi

ACE inhibitörleri ve ARB’ler kalp üzerindeki yükü azaltır ve kan basıncını düşürür. Enalapril, lisinopril, losartan gibi ilaçlar kalp kasının daha verimli çalışmasını sağlar. Beta blokerler kalp hızını yavaşlatır ve kalp kasının oksijen ihtiyacını azaltır. Metoprolol, carvedilol gibi ilaçlar yaşam süresini uzatabilir.

Diüretikler vücutta biriken fazla sıvıyı atmaya yardımcı olur ve nefes darlığını azaltır. Furosemid, spironolakton gibi ilaçlar şişlik ve ödem tedavisinde kullanılır. Kalp ritim bozukluklarında antiaritmik ilaçlar verilebilir. Amiyodaron gibi ilaçlar tehlikeli ritim bozukluklarını kontrol edebilir.

Hipertrofik kardiyomiyopatide calcium kanal blokerleri kalp kasının gevşemesini artırır. Verapamil kalbin daha iyi dolmasını sağlar. Restriktif kardiyomiyopatide sıvı kısıtlaması ve diüretik tedavisi ön plandadır.

Cihaz Tedavisi

İki odacıklı kalp pili kalp odacıkları arasındaki koordinasyonu sağlar ve kalp fonksiyonlarını iyileştirebilir. CRT adı verilen kalp senkronizasyon tedavisi seçilmiş hastalarda etkili olabilir. İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör ani kalp ölümü riskini azaltmak için kullanılabilir.

ICD cihazı tehlikeli ritim bozukluklarını algılar ve elektrik şoku vererek kalp ritmini normale döndürür. CRT-D cihazı hem senkronizasyon hem de defibrilatör fonksiyonunu birleştirir. Sol ventrikül destek cihazları ileri evre hastalarda kalp fonksiyonlarını destekleyebilir.

Cerrahi Tedavi

Septal miyektomi hipertrofik kardiyomiyopatide kalınlaşan kas dokusunun çıkarılması işlemidir. Mitral kapak onarımı veya değişimi bazı hastalarda gerekli olabilir. Kalp nakli son dönem kardiyomiyopatide tek seçenek olabilir.

Alkol septal ablasyonu hipertrofik kardiyomiyopatide alternatif bir tedavi yöntemidir. Kateter yardımıyla kalp kasına alkol enjekte edilir ve kalınlaşan bölgede küçülme sağlanır.

Riskleri Nelerdir?

Kardiyomiyopati riskleri ani kalp ölümü, kalp yetmezliği, ritim bozuklukları, tromboembolizm, enfektif endokardit ve organ fonksiyon bozuklukları olabilir. Ani kalp ölümü özellikle hipertrofik kardiyomiyopatide genç yaşlarda görülebilir. Ventriküler aritmi adı verilen tehlikeli ritim bozuklukları ani ölüme neden olabilir.

Kalp yetmezliği kardiyomiyopatinin en yaygın komplikasyonudur. Kalbin kan pompalama kapasitesinin azalması nedeniyle vücudun oksijen ihtiyacı karşılanamaz. Progresif kalp yetmezliği yaşam kalitesini ciddi şekilde bozabilir ve hastaneye yatış ihtiyacını artırabilir.

Atriyal fibrilasyon gibi ritim bozuklukları kalp fonksiyonlarını daha da kötüleştirebilir. Düzensiz kalp atışları kan pıhtısı oluşma riskini artırır. Kan pıhtıları beyin, akciğer ve diğer organlara giderek tıkanıklığa neden olabilir. Enfektif endokardit kalp kapakçıklarının bakteri ile enfekte olmasıdır.

Kardiyomiyopati komplikasyonları şunlar olabilir:

  • Ani kalp ölümü
  • Kalp yetmezliği
  • Atriyal fibrilasyon (düzensiz kalp ritmi) gelişebilir
  • Ventriküler taşikardi (tehlikeli hızlı kalp ritmi) gelişebilir
  • Ventriküler fibrilasyon (kaotik kalp ritmi) gelişebilir
  • İnme özellikle atriyal fibrilasyon eşlik ettiğinde görülebilir
  • Akciğer embolisi (akciğer damarlarında kan pıhtısı)
  • Enfektif endokardit (kalp kapakçıklarının enfeksiyonu)
  • Böbrek yetmezliği
  • Karaciğer fonksiyon bozukluğu
  • Akciğer damarlarında yüksek tansiyon (pulmoner hipertansiyon)
  • Mitral kapak yetmezliği
  • Triküspid kapak yetmezliği
  • Kalp duvarında yırtık (nadir durum)

Yaşam Nasıl Olmalı?

Kardiyomiyopati tanısı alan hastalar uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile normal yaşam sürebilirler. Düzenli ilaç kullanımı ve doktor takipleri hastalığın kontrolü için kritik önemde taşır. Hastalar hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmalı ve belirtilerindeki değişiklikleri fark etmelidirler.

Fiziksel aktivite konusunda dengeyi sağlamak önemlidir. Hafif ve orta şiddetli egzersizler kalp sağlığını iyileştirebilir ancak aşırı yorucu aktivitelerden kaçınılmalıdır. Yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi aerobik egzersizler doktor gözetiminde yapılabilir. Rekabetçi sporlardan uzak durulmalıdır.

Beslenme düzeni çok önemlidir. Tuz kısıtlaması sıvı birikimini azaltabilir. Sağlıklı kilo korunmalı ve obeziteden kaçınılmalıdır. Alkol kullanımı sınırlandırılmalı veya bırakılmalıdır. Sigara kullanımı kalp fonksiyonlarını kötüleştireceği için mutlaka bırakılmalıdır.

Stres yönetimi kalp sağlığı için önemlidir. Meditasyon, nefes egzersizleri ve yoga gibi teknikler stresle başa çıkmada yardımcı olabilir. Düzenli uyku kalp üzerindeki yükü azaltır. Seyahat öncesinde doktorla görüşülmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.

Hastalığın Seyri Nasıldır?

Kardiyomiyopati prognoz hastalığın türüne, nedenine, tanı konulduğu evreye ve tedaviye yanıta bağlı olarak değişebilir. Hipertrofik kardiyomiyopatide prognoz genellikle iyidir ancak ani ölüm riski bulunur. Dilate kardiyomiyopatide prognoz hastalığın nedenine göre değişir.

İdiyopatik dilate kardiyomiyopatide 5 yıllık yaşam oranı modern tedavilerle %60-80 arasındadır. Alkole bağlı kardiyomiyopatide alkol bırakılması halinde iyileşme görülebilir. Viral kardiyomiyopatide kalp fonksiyonları zamanla düzelebilir.

Restriktif kardiyomiyopatide prognoz genellikle daha kötüdür. Amiloidoza bağlı kardiyomiyopatide hastalığın ilerlemesi hızlı olabilir. Genetik kardiyomiyopatilerde seyir öngörülemez olabilir ve aile bireylerinin takibi önemlidir.

Prognozu iyileştiren faktörler erken tanı, uygun tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri ve hasta uyumudur. Modern ilaçlar ve cihaz tedavileri yaşam süresini önemli ölçüde uzatmıştır. Kalp nakli son dönem hastalarda yaşam oranını artırabilir.

Nasıl Önlenir?

Kardiyomiyopati önleme stratejileri risk faktörlerinin kontrolü, sağlıklı yaşam tarzı ve düzenli sağlık kontrolleri içerebilir. Genetik kardiyomiyopatilerde primer önleme mümkün olmasa da erken tanı mümkündür. Aile öyküsü olan kişilerde düzenli kardiyolojik değerlendirme önemlidir.

Sekonder kardiyomiyopati önlenebilir risk faktörlerinin kontrolü ile mümkündür. Yüksek tansiyonun kontrol edilmesi hipertrofik kardiyomiyopati riskini azaltabilir. Diyabet iyi kontrol edilmeli ve kan şekeri hedef değerlerde tutulmalıdır.

Alkol kullanımının sınırlandırılması veya bırakılması alkole bağlı kardiyomiyopatiyi önleyebilir. Sigara kullanımı kardiyovasküler riski artırdığı için bırakılmalıdır. Viral enfeksiyonlardan korunmak için gerekli aşılar yapılmalıdır.

Düzenli egzersiz kalp sağlığını korur ancak aşırı yoğun aktivitelerden kaçınılmalıdır. Sağlıklı beslenme, ideal kilo korunması ve stres yönetimi önemlidir. Kemoterapötik ilaç kullanan hastalarda düzenli kalp fonksiyon kontrolü yapılmalıdır.

Referans: Cardiomyopathy

RANDEVU ALIN

“Kardiyomiyopati” ile ilgili detaylı bilgi ve değerlendirme için Prof. Dr. Olcay Özveren’den randevu alabilirsiniz.